7 Şubat 2012 Salı

Osmanlı’nın Sırrı

Bin dokuzyüzellidokuz senesinde Erzincanda öğretmen idim. Erkek lisesinde konferans dinledik. Dinleyici öğretmenler birkaç yüz kişi idi. Önce, Erzincan me’ârif müdürü, sonra, konferans sâhibinin asistanı konuşdu. Üçüncü olarak konferans sâhibi olan, Sağlık Bakanlığı Sosyal Hizmetler Akademisi öğretmenlerinden psikoloji doktoru sayın Mithat Enç konuşdu. Uzun boylu, gür sesli idi. Çok te’sîrli konuşuyordu. Zekâ üzerinde birkaç gün konuşdu. Son günü, zekâ ölçüsünü, test usûlünü anlatdı. Avrupalı, Amerikalı psikologların kitâblarından yeni bilgiler verdi. Zekâ ölçmenin târîhçesini söylerken, özet olarak dedi ki, (Zekâ ölçmek, test usûlünü kullanmak, ilk olarak Osmânlılarda başladı. Amerikan literatürlerinde okuduğuma göre, Osmânlı orduları Viyanaya kadar gelince, Avrupa devletleri çok korkdu. İslâmiyyet Avrupaya yayılıyor, hıristiyanlık yok oluyor diye şaşkına döndüler. Osmânlı akınlarını durdurmak için çâre aradılar. Çok uğraşdılar. Bir gece yarısı, İstanbuldaki İngiliz sefîri şifre yolladı. Avrupaya müjde vermek için sabâhı bekliyemedi: Buldum, buldum, Osmânlıların zaferden zafere ulaşmalarının sebebini ve bunları durdurma çâresini buldum, diyor ve şöyle anlatıyordu:

Osmânlılar, aldıkları esirlere hiç kötülük yapmıyor, kardeş gibi davranıyorlar. Hangi milletden , hangi dinden olursa olsun, küçük çocukların zekâlarını ölçüyorlar. Keskin zekâlı çocuklar seçilerek, sarâydaki (Enderûn) denilen mekteblerde, değerli öğretmenler tarafından okutuluyor. İslâm bilgileri, İslâm ahlâkı, fen, kültür dersleri verilerek, kuvvetli, başarılı müslimân olarak yetişdiriliyorlar. Osmânlı ordularını zaferden zafere ulaşdıran değerli kumandanlar ve Sokullular, Köprülüler gibi seçkin siyâset ve idâre adamları, hep böyle yetişdirilen keskin zekâlı çocuklardı. Osmânlı akınlarını durdurmak için, bu Enderûn mekteblerini ve bunların kolları olan medreseleri yıkmak, müslimânları ilmde, fende geri bırakmak lâzımdır).

Ahmed Cevdet Paşa / Faideli Bilgiler S.197-198

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder